MHA, Tahran Cuma Namazı Geçici Hatibi Ayetullah Seyyid Ahmed Hatemi bu haftaki Tahran Cuma namazı hutbelerinde Cumhurbaşkanı ve müzakereci heyetini takdir ederek,“Bu takdir etmek insanca bir tutumdur. Bu değerli kişiler hayır niyetiyle sahneye çıkıp çetin bir iş başlattılar ve onlar diplomasi cephesinin savaşçısıdır” dedi.
Nükleer Mesele, partiler meselesi değil milli meseledir
Tahran Cuma Namazı Geçici Hatibi, Nükleer Meselenin partilerden üstün bir milli mesele olduğuna vurgu yaparak “Hiç kimse Nükleer Meseleyi partisi için kullanmaya kalkışmamalıdır, çünkü bu bir milli meseledir ve bunun başarıya ulaşması için çalışmakla birlikte değerlendirmelerimizde insaflı olmalıyız ve olumlu veya olumsuz yönlerini bulup göstermeliyiz” diye konuştu.
İslam Cumhuriyeti’nin büyük meselelerdeki nihai karar vericisi İnkılap Rehberidir
Hatemi her bir eleştirinin yıkma anlamında olmadığına işaret ederek: “Eleştiri yapan elitler aleyhine bu tür ithamlarda bulunmak onların kendi haysiyetlerini korumak adına eleştirmekten vazgeçmelerine ve dolayısıyla baskıya neden olacaktır. Ayrıca İslam Cumhuriyeti’nin büyük meselelerdeki nihai karar vericisi İnkılap Rehberidir, çünkü eğer münakaşaların nihai karar vericisi olmazsa çatışma ve ayrılıkla karşı karşıya kalırız” dedi.
Toplumu kutuplaştırmak düşman sahasında oynamak gibidir
Ayetullah Hatemi konuşmasının devamında Amerika’nın toplumu kutuplaştırmak amacı olduğuna değinerek “Toplumu kutuplaştırmak düşman sahasında oynamak gibidir. Sevinmemiz için erken sayılır, çünkü Anlaşma metnini inceleme aşamaları sona ermedi. Batılılar nükleer kapasiteye sahip bir İran tehlikesini Batıdan uzaklaştırmış gibi iddiada bulunmakta, oysa Batı bilmelidir ki İran nükleer bomba ve kitle imha silahları peşinde değildir, bunun da sebebi onların gözdağı değil belki dinimizdir” dedi.
Biz dinimizi savunmaya devam edeceğiz
Hatemi, Amerika Cumhurbaşkanının İranla olan sorunlarını gerekirse askeri yöntemle çözebilecekleri iddiası üzerine “Düşmanlar kendi milli gururlarını göstermek adına böylesi yalan tehditlerde bulunuyorlar” dedi ve İran’ın hiçbir savaşa kucak açmadığını belirterek “Biz savaş peşinde değiliz ama eğer Amerikalılar yine şanslarını denemek istiyorlarsa savaşçılarının uçakla gelip tabutlarla kendi şehirlerine döneceklerinden hiç kuşku duymasın” diye ekledi.
Kahrolsun Amerika sloganı akıllıca bir slogandır
Hatemi, Amerika Dışişleri Bakanının ‘Kahrolsun Amerika’ sloganını ahmakça bir yaklaşım bulduğunu hatırlatarak “Bu sloganın ortaya çıkışı Amerika’nın yaptıklarından dolayıdır. Suudi Arabistan’ın Yemen’deki cinayetlerinin arkasında Amerika’nın yardımının olmadığını iddia edebilen varmı? İsrail’in Filistin’de ve teröristlerin Suriye’deki cinayetlerinin arkasında Amerikan desteğinin olmadığını kim söyleyebilir? İran milleti 50 yıldan fazladır Amerika’nın zulmüne uğramış. 19 Ağustos 1953 darbesinden saltanat rejimini desteklemesine ve Saddam’ı İran’a saldırması için teşvik etmesine kadar. Siz yarı yüzyıldan fazladır İran milletini eziyet ediyorsunuz, bizim milletin hakkı da ‘Kahrolsun Amerika’ demektir” diye hitap etti.
Ayetullah Hatemi konuşmasının devamında ise Batılı ülkelerin dışişleri bakanlarının İran’ı ziyaret etmeleri üzerine “Bizim Anayasamızın 152. maddesine göre uluslarası ilişkilerin temellerinden birinin bizimle çatışmayan devletlerle barışçıl ilişkiler kurmamız gerekir. Bndan dolayı bizimle çatışmayan devletlerle ilişki kurmak anayasaldır ve değerlerden ödün vermek değildir. İran, İsrail gibi bizimle çatışan devletlerle hiçbir zaman iletişime geçmemiş ve geçmeyecektir. Amerika da adam olmamış ve hala rahat durmuyor” diye ekledi.
yorumunuz